‘Normal’ kahve ile kafeinsiz kahve arasındaki tat, aroma ve olası yan etkiler açısından farklar nelerdir? Yoksa hiçbir fark yok mu?
Ne kadar kafein?
Kahvenizdeki kafein miktarı fincanınızın türüne, sertliğine ve boyutuna bağlıdır. Arabica kahve çekirdekleri yaklaşık %1 ile %1,5 oranında kafein içerirken, Robusta kahve çekirdekleri için bu oran %2’dir. Daha güçlü bir kahve genellikle daha fazla kafein içerecektir.
Güçlü Robusta kahvelerini tercih eden kahve tiryakisi bu nedenle günlük kahvesinden daha fazla enerji alacaktır.
Tadı
Neyse ki, kafein ekstraksiyonu kavurma işleminden önce başlatıldığı için sürecin tadı üzerinde çok az etkisi oluyor. Ancak kahvenizin acılığının değiştiği gerçeğinden kaçınamayız, dolayısıyla kafeinsiz kahvenin kokusu ve tadı genellikle daha hafif olur. Kafein yoksunluğu kahvenin kalitesini etkilemez; bazı kahve severler kafeinsiz kahveyi az çok lezzetli bulacaktır. Neticesinde Tadı farklı!
Kafein ve sağlığınız
Kafeinin etkileri kişiden kişiye değişebilir. Bazı insanlar kahveden biraz daha fazla enerji alırlar. Kahvenin olumlu ya da olumsuz etkileri kişiye göre farklılık gösterir. Kafeinsiz kafein, kafeine güçlü tepki veren ve bu nedenle dikkatli olması gereken kişiler için idealdir. Örneğin kafeinsiz, hamile kadınlar veya kalp sorunu olan kişiler için mükemmel bir alternatiftir.
Yinede Beslenme Merkezi kahve tüketiminizi günde 2 veya 3 fincan espresso ile sınırlandırmanızı önerir.
Kafein ekstraksiyonu
Aslında hiçbir kahve tamamen kafeinsiz değildir. Ekstraksiyon işlemi sırasında geride her zaman küçük bir miktar kalır. Yasaya göre kafeinsiz kafein %0,1’den fazla kafein içeremez; bu kahvenin gramı başına 1 ML Gram fazla kafein anlamına gelmez. Bu enerji kaynağını kahveden çıkarmak için yeşil çiğ kahve çekirdeklerine dayalı çeşitli yöntemler mümkündür:
Su bazlı yöntem
Adı her şeyi söylüyor: Bu yöntemde ekstraksiyon maddesi olarak su kullanılır. Kavrulmamış yeşil fasulyeye su sıçratıldığında kafein çözülür. Kafein içeren su daha sonra bir karbon filtreden pompalanarak kafeinin emilmesi sağlanır. Geri kalan su daha sonra aynı işlem için tekrar kullanılabilir.
Bu işlemden sonra çekirdekler ılık hava ile kurutulup, soğuk hava ile soğutulduktan sonra diğer kahve çekirdekleri gibi kavrulur, öğütülür ve paketlenir.
DCM yöntemi
Bu amaçla çekirdekler önce 30 dakika buharda pişirilir, ardından diklorometan (etil asetat olarak da bilinir) ile on saat boyunca birkaç kez temizlenir. Eğer kahve, saatlerce süren yoğun çalışmanın ardından kafeinsizse, kimyasal çözücünün buharlaşmasına izin vermenin zamanı gelmiştir. Etil asetat birçok meyve ve sebzede bulunan bir maddedir, bu nedenle bu yönteme ‘doğal’ yöntem de denilmektedir.
CO2 yöntemi
Bu yöntemle kahve, 73 ila 300 atmosfer basınç altında sıvı karbondioksit içeren bir banyoya yerleştirilmeden önce ilk olarak buharda pişirilir. Çözünmüş kafeini içeren CO2 daha sonra kahve çekirdeklerinden ayrılır.
Daha sonra çıkarma işlemini tamamlamak için iki seçenek vardır. İlk yöntemde, CO2’nin buharlaşması ve kafeinin toplanabilmesi için basınç kısmen serbest bırakılır. Bu şekilde CO2 gazı yeniden kullanılmak üzere tutulabilir. İkinci yöntemde CO2 basınç altında tutularak kafeinin su veya karbon filtreler kullanılarak uzaklaştırılması sağlanır. CO2 yönteminin en büyük avantajı toksik solventlerin kullanılmamasıdır.
Kafeinsiz olmanın tadını çıkarın
Özetle, kafeinsiz kahvede her zaman kahvenin içinde küçük bir miktar madde kalır, ancak bu normal bir fincan kahveye göre daha azdır. Enerji üreten kafein maddesi içermeyen kahve bu nedenle yan etkilere duyarlı kahve severler için iyi bir alternatiftir. Üstelik tat farkı genellikle çok küçüktür, bu yüzden lezzetli kafeinsiz kahvelerimizden birini deneyin ve bunu kendiniz deneyimleyin!
